19 Haziran 2019 Çarşamba

SADECE İÇKİ Mİ SARHOŞ EDER


“Gezi Parkı Eylemleri” ya da
“Demokrasi sadece seçim ve sandık değildir!”


“kılavuzu karga olanın burnu  ..oktan kurtulmaz”(Türk atasözü)
 “Ben demokratik yöntemlerle işbaşına geldim, benim arkamda şu kadar halk desteği var” demek tek başına meseleleri çözmediği gibi meselenin görülmesini de engelleyen bir işlev görüyor.
Bu bir tür körleşmeye kapı açıyor. Çevresini ve sosyal dokuyu anlamayı engelliyor. “Ben yollar yapıyorum, havalimanları inşa ediyorum, ekonomik büyümeyi sağlıyorum, silahları susturuyorum ama halkın bir kısmı hoşnutsuz..” Lider bunu anlamakta zorlanıyor.
Almanların da bir sözü var çok severim. “Güvenmek iyidir ama kontrol etmek daha iyidir.”
Ülkeyi yönetenler baştan ayağa atadıklarını denetlemek zorundadır. Güvenmek iyidir ama denetlemek daha iyidir.  Eğer etrafındakileri ve etrafındakilerin icraatlarını görme basireti yoksa bir liderde o zaman altından toprağın nasıl kaydığını en kısa zamanda öğretirler.
İktidar partisine oy vermeyen Partililerin partinin sonunu hazırlamasından daha doğal bir sonuç olamaz. Kendi çıkarından başka hiçbir şeye saygı duymayan menfaat şebekeleri; beslemeler iktidarların sonunu hazırlamada her zaman aktif bir işlev görmüşlerdir.
Sonuçta ne çıkmıştır ortaya. Cemaatlere teslim edilmiş ve örgütlere eleman toplama dışında işlevi kalmamış üniversiteler, sırf birilerinin beslenmesi için ayakta tutulan dershane denilen ucubeler.  Sınav maratonunun sinir sistemini çökerttiği gelecek kaygısı taşıyan bunalımlı gençlik. Önüne gelene biber gazı sıkmayı kahramanlık zanneden güvenlik görevlileri... Ekonomik rant elde etmek için iktidara yakın duran sonradan görme zenginlerin kent yaşamına verdiği tahribat, tarihten ve doğadan uzaklaşmış sosyal çevre….
Aslında her alanda içten içe çökmüşlük kokuşmuşluk ve disiplinsizlik. Asfalt yollar, havaalanlarına, üniversite binalarına bakarak “ya.. ne hizmet yaptık be!..” denmesinin bir anlamı yoktur.  Liderin insanların vicdanındaki çukurlara yaralara dikkat etmesi şiddetle zorunludur.
Evet, “Demokrasi sadece seçim ve sandık değildir” demokrasi bir anlayış, bir algı biçimidir. İnsana ve eşyaya bir yaklaşım biçimidir. Özünde -herkesin bundan anladığı- ötekinin de senin kadar muhterem olduğunu kabullenme durumudur. Demokrasi denilen sistemin sandık boyutuna bakıp insani boyuta dikkat edilmediğinde ortaya çıkan sonuç hüsran olur. Demokrasiyi sistem olarak eleştirenler de zaten çoğunluk yöneliminin insani boyutu yok edebilecek bir baskı unsuru olabileceği sakıncasına dikkat çekmektedirler.
Komplolar değil Sorunları görelim
“Su uyur düşman uyumaz”
Sadece görünürdeki başarılara bakıp da içsel zemini göremeyenler hemen meseleyi bir başka gücün müdahalesi ile açıklama yoluna gidiyorlar. En ucuz savunma yöntemlerinden biri de budur oysa..
Her şeyi birilerin komplosuyla açıklamak ve başımız dara düştüğünde “dış güçler komplo yapıyor.” tarzında meselelere yaklaşmak da çoğu kere bizi kendimize ve ilkelerimize yabancılaştırıyor. Tarih boyunca hayatın en önemli gerçeği komplo ve komploculuktur.  Ama bir yerde komplonun olması sorunların olmasına bağlıdır sorunların olmadığı yerde komplo da olamaz. Vicdanı yaralanmış insanlar her zaman kullanılmaya ve maniple edilmeye müsaittir.
Bu yüzden komploya dikkat etmek yerine sorunları görmek; görebilmek meselenin çözümünde önemli bir sıçrama sağlayacaktır. Halkının vicdanında yer edinmiş hiçbir yönetimi hiçbir dış güç komplolarla ortadan kaldıramaz.
Sadece içki mi sarhoş eder
İnsan unutkan varlıktır; birçok şeyi unutur. Bazen bilinçli olarak unutmayı seçer..bazen kendini unutur da farkına varmaz. Nereye ait olduğunu kim olduğunu unutur. Bazen insan mı yoksa tanrı mı olduğunun bile ayırdına varamaz; kendini tanrı zanneder. İnsanın en kadim hastalığı da sanırım budur.
İçki kullanımı bilinçli bir unutma yöntemidir. Zihnini geçici olarak uyuşturur. Uyandığında herşey yerli yerindedir. Ama insanı sarhoş eden ve uyanmasının zor olduğu çok daha ağır uyutucular var.
*Kitle Sarhoşları: Çevresinde topladığı kitlelere bakarak gücünü kapasitesini çapını unutarak kitle sarhoşu olanlar yok mu?
*Şan şöhret Sarhoşları: Elde ettiği şan ve şöhret ile kendini kaybedenler yok mu?
*içinde bulunduğu cemaat ve örgütün önkabulleri ile hayata bakarak cemaat, örgüt sarhoşu alanlar yok mu?
*Elde ettiği mal ve servet ile insanlardan farklı ve ayrıcalıklı olduğunu zanneden Karun tıynetli insanlar yok mu?
*Fiziksel güzelliği ile başkasından üstün ve ayrıcalıklı olduğunu zanneden insanlar....
* Silah ve askeri güç sahibi olup bu gücü ile insanlara tahakküm ederek kendi dışında her tür düşünceyi susturmaya çalışanlar......
Dostlar insanlık tarihi insanın kendini unutması ve ALLAH’ın insana hep kendini hatırlatmasının hikâyesidir. Bu yüzden kutsal kitabın temel adı “Zikr” dir; yani hatırlatma....Allah başka türlü de hatırlatır. Uyarıyı anlayana ne mutlu…
.."ve o kişilere benzemeyin ki Allah’ı unutmuşlar da o da, kendilerini unutturmuştur onlara; onlardır, buyruktan çıkanların t

1 yorum:

Solcular, sağcılar, çevreciler feministler ve bilumum kurtarıcılara:

" Başınıza gelenler ellerinizle yapıp ettiğinizden dolayıdır" (Yüce Kur'an) Hala anlamadınız değil mi? Nefretten başka in...