23 Ocak 2020 Perşembe

DEVRİM: Türkiye devrimi ve karşı devrim çabaları

Türkiye devrimi ve karşı devrim çabaları
-Bu ülkenin Geleceği Yeni Nesil için hatırlatmalar. -
Neydi bu ülke, taştan tanrılar ve postal sesleri içinde... Neydi bu ülkede yaşadıklarımız; yavaş yürüme suçundan nezarete atılmaktı..

Kürtçe selamlaşmaya 10 yıl hapis yatmaktı.Gıslaved lastik ayakkabıyı evladına iki numara büyük almaktı seneye yine giysin diye..
Parasızlıktı; açlık ve yoksulluktu..ve işkence altında can vermekti.

Ve yakılan köy demekti ve faili meçhul demekti sayısı meçhul. Tanrılar adına yapılıyordu her şey...
"taştandı, tunçtandı, alçıdandı, kâğıttandı iki santimden yedi metreye kadar.
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâğıttan çizmelerin dibindeydik, şehrin bütün meydanlarında. 
parklarda ağaçlarımızın üstündeydi; taştan, tunçtan, alçıdan ve kâğıttan gölgesi,
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâğıttan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın
odalarımızda taştan, tunçtan, alçıdan ve kâğıttan gözleri önündeydik.
yok oldu bir sabah!
yok oldu çizmesi meydanlardan,
gölgesi ağaçlarımızın üstünden,
çorbamızdan bıyığı,
odalarımızdan gözleri,
ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce ton taşın tuncun alçının ve kâğıdın”(nazım)
Ama Onlar yıkılmış bu heykeli yeniden dikmek istiyorlar şehrin meydanlarına. Ellerinde ilahlara ait çok sayıda sembol... Ve onların dertleri özgürlük de değil. Ve onlar geri getirmek istiyorlar o kokuşmuş düzeni. Ve bu düzeni kuran efendileri onlara alkış tutuyor. Sizi yine geri kalmış üçüncü dünya ülkesi olarak anmak için. Yine sırtınıza tekrar binmek için.. Yine sınırlar çizip kan kırmızı bir coğrafya yaratmak için. ...
ve eşşeklere, katırlara yüklü yasa kitaplarıyla
ve vagonlar dolusu fişleriyle, andıçlarıyla
ve rahipleriyle ve yargıçlarıyla,
törenleriyle, nutuklarıyla, bayraklarıyla,
tanklarıyla, panzerleriyle, uçaklarıyla,
tek gözleri yamalı albaylarıyla...
ve bu yaşlı kurtlar, yaşlı hortlaklar,
güzelim kırları, çayırları tecrübeleriyle
mezarlığa çeviriyorlar ya da ağıla;
şehirleri hapishanelere ve kışlalara;
dünyayı da, devletin ve zorbalığın icadından bu yana
iyi bildikleri ve kolay güttükleri eski dünyaya...(Cahit KOYTAK)
Anlamıyor musun kardeşim!
Evet belki tarih bilmiyorsun..belki başını okşayan olmadı çocukken, belki nefretle büyütüldün ama neden anlamıyorsun kardeşim..Bütün bu gürültü sen mutlu olmayasın diyedir. Sen bir lokma ekmeğe muhtaç olasın diyedir..
İnan senin zengin olman onları rahatsız ediyor.. Senin 2013 barışı ile büyük kaynaşma adımı atman onları rahatsız ediyor. Senin bayramlarda çocuğuna elbise alman onları rahatsız ediyor. Senin ötekilerle eşit düzeye gelmen onları rahatsız ediyor...
Kardeşim kölelik o kadar içine işlemiş ki özgürlüğü bile anlamıyorsun. Özgür olmanın anlamını bilmiyorsun. özgür olmaktan korkuyorsun kardeşim..
Hayatın sadece duygusal reflekslerle şekilleniyor. İşte bu yüzden düşünemiyorsun. Hep devlet denilen şeyi despot, ona karşı çıkan herkesi devrimci ve asil zannediyorsun. Unutma kardeşim zalimleri ayakta tutan her zaman bu kendisine devrimci diyen asiler(!) olmuştur. Asi olmak ile devrimci olmak farklıdır kardeşim, Devrimci olmak hakikatten yana olmaktır, söyleyecek sözü olmaktır. Asinin söyleyecek sözü yoktur; efendileri vardır, tanrıları vardır.
"iyyake ne'budu ve iyyake nestein..."
Sen insanların hep özgürlük mü istediklerini zannediyorsun. Sen insanların eşitlik ya da adalet mi istediklerini zannediyorsun? Nereden çıkarıyorsun bunu.
İnsanlar çoğu kere kendilerine kölelik yapacak efendiler ararlar. Büyük büyük putların dikilmesi bundandır...
Firavundan kurtulurlar ama soğan sarımsak isterler. Dertleri özgürlük değildir onların. Aşağı ve bayağıyı üstün olana değişirler. 
E. Fromm bu yüzden özgürlük korkusundan sözeder. Gerçi o da başka bir aşırılığa savrulur ama tespiti önemlidir.
Özgürlükten korkar insanların çoğu. Ömrünü karanlıkta geçirmiş insanın güneşten korkması gibi bir korkudur bu. Hitler’i, Stalin’i Mao’yu kitleler üretmiştir.
Şunu anlamalısın kardeşim; insan kulluk etmek için yaratılmıştır. Özgür olmak için değil...
Bu yüzden insanın özgür olmak isterkenki arayışı bir kulluk ve kölelik arayışıdır. Bu kulluğu ya insani evrensel ilke temelinde ya da kendi çıkar ve arzuları temelinde gerçekleştirir.
Kendine bu arayışı verene boyun eğmekle özgürlüğü elde edeceğini idrak edip etmemesi. İşte bütün meselesi budur insanın..
"Olmak ya olmamak"ın anlamı budur. Ya kendinde varolursun ya başkasında varolursun. Kendinde varolmanın adıdır özgürlük..
Ve düşün ki  seni 
yıldızların karanlığında  yaşamaya tutsak ettiler 
ve sen 
siyahın ne kadar siyah 
beyazın ne kadar beyaz 
olduğunu görmeden öleceksin 
oysa ki ben güneş aydınlığını gördüm 
güneşin hapsedildiği yeri biliyorum. 
Hazır ol 
ordu ordu 
bölük bölük 
teker teker 
geliyorum
Bu ne benim sana 
tepeden inme bir emrim 
ve ne de ayaklarına kapanıp ağladığım 
bir yalvarışımdır 
bu eğilmez başların 
bükülmez bileklerin 
yani tarihin 
durdurulmaz emridir. (necati siyahkan-)

1 yorum:

  1. If you're looking to burn fat then you need to start using this totally brand new tailor-made keto meal plan diet.

    To design this service, licensed nutritionists, fitness trainers, and professional chefs have united to develop keto meal plans that are productive, decent, price-efficient, and satisfying.

    Since their first launch in January 2019, 100's of individuals have already transformed their body and health with the benefits a professional keto meal plan diet can provide.

    Speaking of benefits; clicking this link, you'll discover eight scientifically-confirmed ones offered by the keto meal plan diet.

    YanıtlaSil

Solcular, sağcılar, çevreciler feministler ve bilumum kurtarıcılara:

" Başınıza gelenler ellerinizle yapıp ettiğinizden dolayıdır" (Yüce Kur'an) Hala anlamadınız değil mi? Nefretten başka in...